SON DAKİKA

CUMHURİYET
00:14
29 Ekim 2022

Bugün bizler Türk kimliğimizi koruyan ve bize bir Türk olarak yaşama özgürlüğü sunan Cumhuriyet'in  99. yılına şahitlik ediyoruz.

28 Ekim 1923

Cumhuriyetin ilanından bir gece önce, yer Çankaya Köşkü... İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey'in de yer aldığı akşam yemeğine Atatürk'ün yakın arkadaşları davetli...

Fethi Okyar'ın istifası o akşam karara bağlanıyor. Ve Atatürk konuklarına sesleniyor. “Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”

Masadakiler bu sözü hemen benimser. Bu devrim, geri dönülmez bir yola girmektir... Atatürk yemekten sonra İsmet İnönü'ye "sen burada kal" der. Kanunu madde madde inceleyerek o gece sabaha kadar çalışırlar... Çalışma odasının cılız ışığı, saatler sonra tüm Anadolu'yu aydınlatacaktır.

İsmet İnönü o geceyi daha sonra şu sözlerle anlatıyor:
"28 akşamı Atatürk'ün yanında ufak bir toplantıda bulunduk. Atatürk ertesi gün cumhuriyet ilanı olacağını bildirdikten sonra herkes ayrıldı. Hiçbir konuşma olmadan oturduk diz dize... Ertesi gün çıkarılacak kanunu yazdık. O söyledi ben yazdım..."

“Türkiye Devletinin hukümet şekli Cumhuriyettir” ifadesi birinci maddenin sonunda yer aldı. Türklere ebediyen kapatılmak istenen uygarlık kapıları, artık ardına kadar açılmıştı.

"Türk Milleti'nin dünya haritasından silineceğini düşünenlerin düş kırıklığı günü" 

Ertesi gün 29 Ekim 1923, en büyük gün... Millet Meclisi saat ondan beri toplantı halinde... Anayasa değişikliği konuşuldu, tartışıldı... Milletvekillerin görüşlerini beyan etmelerinin ardından hazırlanan yasa tasarısı okundu. Taslak, saat 18:45'de tartışmaya açıldı. Değişikliğin kabul edilmesi ise akşam saatlerini buldu. Milletvekilleri, saatler 20.30’u gösterdiğinde Teşkilat-Esasiye Kanunundaki maddeleri kabul etti ve Mustafa Kemal Atatürk oy birliği ile Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Meclis binasında 'Yaşasın Cumhuriyet' sesleri yankılanıyordu. 

Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu. Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı.
26 Ağustos' 1922'de başlayan ve 9 Eylül'de İzmir'de Yunan Ordusu'nun denize dökülmesi ile son bulan Büyük Taarruz, Türkiye gerçeğini ve Türk Ulusu'nun yenilmez azmini bütün dünyaya kanıtladı. Askeri başarısını Mudanya Ateşkesi ve Lozan Antlaşması ile de onaylattı. Emperyalizme karşı yapılan bağımsızlık savaşını kazanan, "Türk Mucizesi"ni yaratan Türkiye'nin bu başarısı bütün Mazlum Uluslara örnek oldu.

Mustafa  Kemal Kurtuluş Savaşı'nın bittiği yerde; Türkiye'nin çağdaşlaşma savaşını başlattı. 1 Kasım 1922'de Saltanat'ın kaldırılışı ve 29 Ekim 1923'de Cumhuriyet'in İlanı ile Türkiye yeni devlet sistemini Fransız Devrimi ile ortaya konan insan haklarına dayanan "Ulusal ve Laik Devlet"i gerçekleştirmiş oldu. Ancak, çağdaş devlet ve ülke olma mücadelesi için Türk Devrimi'nin başarılması için Cumhuriyet döneminde Atatürk 'ün yeni mücadele vermesi gerekiyordu. 

Türkiye Cumhuriye ti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği Onuncu Yıl Nutku'nda, bu günü "en büyük bayram" olarak nitelendirmiştir.

Cumhuriyet'in ilanı ile koca ulusun geleceği tek kişi iradesinden çıkmış ve hakettiği ulus iradesinde hayat bulmuş , büyük baş hayvanın dahi sayılıp kadının sayılmadığı kadın hakettiği saygınlığa ve mevkiye ulaşmış, dar bir kesimin sahip olduğu okuma yazma şansını herkese veridi  yazı dilinin anlaşılırlığını sağlayarak türkçeyi hakettiği yere taşıdı, insanları hurafelerden sıyırarak bilimin ve ilmin ışığı altında birleştirdi... Ve daha nicesi.

Şimdi bizlere düşen bizleri karanlık günlerden aydınlık bir geleceğe taşıyan Cumhuriyet'i hakettiği şekilde yaşayıp yaşatmaktır.

Mustafa Kemal ATATÜRK , silah arkadaşlarını minnet ve saygıyla selamlıyorum.